Avram Aryas
Hahambaşı Bestekâr
18. yüzyılın sonu ile 19. yüzyılın ortalarında İzmir’de yaşayan Hahambaşı Avram Aryas, müzik çevrelerinde “HACE-i BERGÜZAR” namıyla anılmıştır.
Bestelediği 80 eserden pek azı günümüze ulaşabilmiştir. Sazkâr, şevk-i tarab, Muhayyer, Hüzzam, Irak ve Pesendide makamlarında eserler bestelemiştir. Birçok eseri fasıl halinde ‘takım’ olarak bestelemiştir.
Hahambaşı Avram Aryas İzmir’de vefat etmiştir.
Dario Moreno
1921-1968
Sahne adı ile tanınan Dario Moreno’nun gerçek adı David Arugete Moreno’dur. Moreno, müzik dünyasında ayrıca “Mösyö Ritm” olarak ünlenmiştir.
Babasının ölümünden sonra bir süre yetimhanede (nido de guerfanos) kalır. Çocukluğu ve ilk gençliği Eski Yahudi Mahallesi’nde geçen Moreno, pek çok işten sonra bir avukatın yanında çalışmaya başlayınca kendini geliştirmek için Fransızca öğrenmeye koyulur. İçindeki müzik tutkusuyla kısa sürede gitar çalmayı da öğrenir. Elinden düşürmediği gitarı ile öncelikle sokaklarda Napoliten şarkılar söyleyerek tanınmaya başlar. Sonrasında Bar-Mitzva törenlerinde şarkılar söyler ve Yahudi toplumu içinde iyice tanınır. Askerlik görevi sırasında Akhisar Ordu Evi’nin caz orkestrasında solistlik yapar.
Askerlik sonrası İzmir’de düzenli olarak sahneye çıkmaya başlayan Dario, Yeni Yahudi Mahallesi olan Karataş’ın Asansör Sokağı’nda (günümüzde Dario Moreno Sokağı) yaşamaya başlar. Bir süre sonra İstanbul ve Ankara gazinolarında sahne almaya başlayan Moreno, 1950’ler ve 1960’larda Fransa’da dikkate değer bir kariyerle Avrupa ile Latin Amerika’da şarkıcı ve oyuncu olarak ün kazandı. Özellikle Türkçe ve Fransızca söylediği şarkıların bazıları günümüzde bilinirliklerini korumaya devam etmektedir.
1921 doğumlu Moreno’nun büyüdüğü kent olan İzmir’e duyduğu aşk hayat boyu devam etmiştir. İzmir’e gömülmeyi vasiyet etmiş olmasına karşın 1968’deki ani ölümü sonucu ailesinin kararıyla İsrail’de toprağa verilmiştir.
Hayim Alazraki
Alazraki Efendi
(? -1913)
1870’li yıllarda İzmir müzik çevrelerinde “Şapçı Hayim” namıyla anılmıştır. Çok yönlü bir bestekar olan Alazraki, dini ve laik eserlerin yanısıra Ladino dilinde duygulu romanslar da bestelemiştir.
Özellikle güftesini Dr. Levy’nin yazdığı Saba makamında bestelediği “Alma miya vino Ia ora apartir” adlı romansı ve “Mahur Peşrevi” çok ünlüdür. Bu eser İzmirli Haham-Bestekâr İshak Algazi tarafından taş plağa okunmuştur.
Hayim Alazraki, 1913 yılında İzmir’de vefat etmiştir.
İshak Algazi
1889 - 1950
İshak Algazi, 1889 yılında İzmirli eski, tanınmış bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası ve büyükbabası Hazzan idiler. Dönemin tüm Türk vatandaşları gibi İshak da geleneksel dini değerlerin özgür düşünceyle çatışmaya girdiği bir ortamda büyüdü.
Çok genç yaşta Yahudi cemaati içinde ve dışında çeşitli sosyal faaliyetlere katıldı. Yahudi kurumlarında görev aldı ve ayrıca 1908-1911 yılları arasında İzmir Kent Konseyi üyeliği yaptı.
20. yüzyılın başlarında Yahudi dini müziğinin yanı sıra Osmanlı-Türk müziği öğrenmeye başladı. İlk müzik öğretmeni, ilahi sesiyle tüm İzmir’in beğenisini kazanan ve “Bülbül-î Salomon” lakabıyla anılan babası Salomon Algazi’dir. Diğer müzik öğretmenleri Shemtov Shikkar ve Hayyim Alazraki idi.
İshak’ın müzikal yeteneği çok genç yaşta fark edilmesine rağmen, genellikle gençken mali sıkıntılar yaşadı. Tanıklar, toplumdaki çocuklara ve özel gruplara müzik dersleri vererek ek gelir elde ettiğini bildirdi.
Algazi’yi işsizliğin yanı sıra yeni beklentiler de çekti ve ailesi 1923’te İstanbul’a taşındı. Orada, Neve Şalom Sinagogu’nun Maftirim korosuna girdi. Bir süre sonra Galata’da müzik faaliyetleriyle tanınan İtalyan Sinagogu’nun müzik işleri müdürü oldu.
Algazi, İstanbul’da geçirdiği on yıl boyunca Yahudi eğitim kurumlarında aktif bir rol oynayarak Yahudi cemaatinin önde gelen şahsiyetlerinden biri oldu. Yahudi cemaatinin yeni ülkenin bir parçası olması gerektiği görüşünü savunarak, cemaat ile Cumhuriyet yönetiminin liderleri arasındaki ilişkileri geliştirmeye çalıştı. Algazi, bu politikayı kurduğu haftalık “La Voz Orientale” gazetesinde dile getirdi.
Türk müziğinin birçok ustasıyla tanıştı ve dostluklar kurdu. Müzik, edebiyat, tarih ve felsefe bilgisi ile Cumhuriyet’in aydınları arasında kendine yer edinmeyi başardı. Bu süre zarfında Algazi, Türk müzik tarihinden örnekler de sunarak, Atatürk için Dolmabahçe Sarayı’nda Türk müziği söyledi.
1933’te ailesiyle birlikte Türkiye’yi sonsuza dek terk etti. Birkaç yıl Paris’te çalıştıktan sonra sonunda Uruguay Montevideo’da yerleştiler. İshak Algazi, 1950’de orada öldü.
Santo (Şemtov) Şikâr
1840 - 1920
İzmirli Yahudi besteci ve hanende (şarkı okuyucusu) Santo Şikar, bilgisi ve yeteneği sayesinde 1870’li yıllarda İzmir müzik çevrelerinde “Hoca Santo” unvanı ile anıldı. İzmir Hisar Cami’nin ünlü imamı ve bestekâr Rakım Elkutlu (1872-1948) ve Bestekâr Neyzen Dr. Şükrü Şenozan (1874-1954) onun öğrencileriydi.
Uzun yıllar İzmir Hamidiyye Sanayi Mektebi’nde müzik öğretmenliği yapan Santo Şikar bestelediği dini ve laik eserlerle Itri ve Dede Efendi gibi çok değerli bestekârlarla birlikte anılmıştır. 150 eser bestelemiştir. “Klasik Ekol”den olan eserlerinin çoğu Dügâh, Nihavend, Hicazkâr, Muhayyer ve Suzidilara makamlarındadır.
Padişah Sultan II. Abdülhamid, Santo Şikar Efendi’nin ününü duyduğunda kendisini Saray’a davet etmiştir. Sarayda verilen konserden sonra Padişah, Santo Şikar’a bir nişan ve bir altın madalya hediye etmiştir. Araştırmacı -yazar Nesim Benbanaste (1939-1992), Hoca Santo’nun Padişah’a ithaf edilen Nihavend makamındaki özel eserinin “3/4″lük ve “4/4″lük usullerde bestelenen Sefatay adlı Tasavvufi ilahi olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu eserde Nihavend makamını takiben Uşşak ve Rast makamlarına ustaca geçişler yapılarak Nihavend makamında karar kılınmıştır.
Santo Şikar 1920 yılında İzmir’de vefat etti.